e-Öğrenme (elektronik öğrenme),
öğrenme ve öğretmede bilgi ve iletişim teknolojilerinin her türlü kullanımı
olarak tanımlanmaktadır. Eğitimde elektronik ortamların kullanılması daha
eskilere dayanmasına rağmen e-öğrenme kavramı ilk kez 1999 yılında
kullanılmıştır. e-Öğrenme, yüz-yüze eğitim, uzaktan eğitim, harmanlanmış eğitim
(yüz yüze ve uzaktan eğitimin birlikte yapılması) gibi farklı eğitim türlerinde
kullanılmaktadır.
Kitle iletişim
teknolojilerine dayalı dönem
Sınıf içi e-öğrenme
uygulamalarında sinema filmleri, kapalı devre televizyon yayınları, ses kayıt
ve oynatma sistemleri, video kayıt ve oynatma sistemleri kullanılmıştır. Açık ve
uzaktan eğitim, televizyon ve radyo
teknolojisine en fazla yer veren eğitim sistemidir. Günümüzde televizyonlar WebTV,
IPTV, uydu yayınları gibi teknolojileri kullanarak etkileşimli öğrenme
ortamları haline getirilmektedir. 1960’dan beri televizyon eğitimde
kullanılmaktadır.
Bilgisayara dayalı dönem
Bilgisayarların eğitim amaçlı
kullanımı 1975’ten sonra başlasa da 1980’lerde ilk kişisel bilgisayarların
ortaya çıkışı ile bilgisayar destekli eğitim adı verilen bir yaklaşım ortaya
çıkmıştır. Testler, alıştırmalar, başvuru yazılımları (sözlük, ansiklopedi,
atlas vs.), benzetim yazılımları (gerçek dünyada yapabileceğimiz etkinliklerin
bir benzerini sanal ortamda oluşturan yazılımlar), öğretici yazılımlar (bilgisayarla
etkileşim kurularak dersin öğretilmesine dayalı yazılımlar), eğitsel oyunlar
gibi bilgisayar destekli eğitim uygulamaları hem sınıf içinde hem de öğrenciler
tarafından evlerinde kullanılmıştır.
İnternete dayalı dönem
İnternet
1993 yılında halka açılarak eğitimde de kullanılmaya başlanmış, kullanımı www (world
wide web) sayesinde yaygınlaşmıştır. Web sayfaları üzerinde metin, görüntü, ses
ve video gibi içeriklerin kullanılması ise her türlü eğitim içeriğinin bu
sayfalara gömülmesine olanak sağlamıştır. İnternet üzerinde kullanılan dosya
aktarım protokolü (ftp), e-posta, tartışma listeleri, mesaj panoları, haber
grupları, canlı sohbet odaları (irc), internet forumları, anlık mesajlaşma gibi
yazılımlar sayesinde etkileşimli eğitsel içeriklerin sunumu kolaylaşmıştır.
2000’li
yıllarda internet kullanıcılarının hem kullanıcı hem de içerik geliştirici
olarak web sitelerini kullanmaya başlaması Web 2.0 olarak tanımlanmış, web
ortamında içeriğin kullanıcılar tarafından oluşturulduğu ve geliştirildiği bu ortamların
internet destekli eğitime büyük katkısı olmuştur.
Wiki
ve blog siteleri, RSS okuyucuları, sosyal ağlar, video paylaşım siteleri, yer
imi paylaşım siteleri, 3 boyutlu ortamlar, bulut bilişim gibi uygulamaların
kullanıldığı eğitim türüne e-Öğrenme 2.0 adı verilmektedir.
Mobil Öğrenme Dönemi
Öğrenenlerin
öğrenme süreci boyunca belli bir mekana bağlı kalmadan taşınabilir bir cihaz aracılığı
ile gerçekleştirdiği bir e-öğrenme şeklidir.
2000’li
yılların ikinci yarısında Apple iPhone ve Apple iPad cihazların, Android
işletim sistemi (Google firmasının öncülüğünde taşınabilir cihazlar için
geliştirilen açık kaynak kodlu bir işletim sistemi ) ile çalışan akıllı telefon
ve tablet bilgisayarların kullanımının yaygınlaşması ile mobil öğrenmede
gelişim yaşanmıştır. Akıllı telefonların ekran boyutları, hızları, bant
genişlikleri ve kapasiteleri e-öğrenme uygulamalarının tasarımına daha
uygundur, hatta tablet bilgisayarlar daha büyük ekranları ile bu uygulamalar
için daha rahat bir çalışma ortamı sağlamaktadır. E-okuyucular mobil öğrenmede
yaygın olarak kullanılan diğer bir cihazdır.
Bulut
bilişim, uygulamalar, çeşitli hizmetler ve saklama alanlarının internet
ortamında tutulmasını sağlayan bir teknolojidir. Bu teknoloji ile interneti
olan herhangi bir cihazdan bu uygulamalar, hizmetler veya saklama alanlarına
ulaşılabilmektedir, dolayı ile bu teknoloji mobil öğrenmeyi cihazdan bağımsız
hale getirmektedir.
Kaynak: Mutlu, M. E. (2013). E-öğrenme.
Ö. Yılmazel (Ed.), Temel Bilgi Teknolojileri II, 98-122, Eskişehir, Anadolu
Üniversitesi Yayınları, ISBN:978-975-06-1647-1.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder